22 Ağustos 2022 - Pazartesi

Metaverse'de olmak ya da olmamak; işte bütün mesele bu!

Yazar - Bengü Arslan Esin
Okuma Süresi: 6 dk.
62 okunma
Bengü Arslan Esin

Bengü Arslan Esin

-
Google News

İletişimciler olarak, bir zamanlar tanımladığımız şekliyle bir markayı veya ürünü oluşturan unsurlar ile tüketicilerin bu markaya başka erişebildiği markalı içeriğin değeri arasındaki çizgilerin bulanıklaşmasına alışıyoruz.

Elon Musk, insanları tahmin etmeye, konuşmaya ve yeni Tesla'lar sipariş etmeye iten teknik ürün üstünlüğünü öne sürdü ve belki de hala saf kalan yönlerimizi kullanarak bizleri provoke etti. Bu tavrını sürekli ve düzenli olarak tekrar ederek, piyasaları alt üst etmeyi de başardı. Burada sorgulamamız gereken nokta; Musk'un pervasızlığının, alışageldiğimiz ve ön planda tuttuğumuz değerleri yok etmeyi başarıp başaramadığıdır.

Yoksa artık, eskiden değerli olarak kabul ettiğimiz unsurlar artık değerini mi yitiriyor?

Metaverse ile marka iletişimi anlayışımız kökten değiştirecek…

Metaverse, tek bir kurum, platform veya markanın müdahalesi, yönetimi veya vurgunluğu olmadan var olabilen, hızla gelişen sanal bir alandır. Bu, kullanıcılar ve katkıda bulunanlar tarafından ortaklaşa işletilen, paylaşılan değer tarafından yönlendirilen yeni bir internet biçimidir (web 3.0).

Merkezi olmayan bir dijital ortama doğru gelişen bir kültürel hareketten (sıfırdan) doğan ve blok zinciri tabanlı teknolojilerdeki üstel büyüme ile beslenen Metaverse, artık markaların hayatta kalmak için uyum sağlaması ve işbirliği yapması gereken çok farklı bir yaşam alanı sunuyor.

Metaverse, geçmişin korkuluklarla çevrili marka dünyalarından çok uzak, ancak marka içeriğini ve tüketici bağlantılarını yeniden tasarlamak için neredeyse sonsuz potansiyel sunan bir yer.

Artık korkuluklar yerine yeni sınır çizgilerimiz NFT'lerden oluşacak. (NFT, takas edilemez jeton, ya da İngilizcedeki popüler ismiyle non-fungible token, dijital bir varlığın benzersiz olduğunu ve bu nedenle birbirinin yerine geçemeyeceğini onaylayan, blok zinciri adı verilen bir dijital defterde depolanan veri birimidir.)

Ve NFT dünyasına adım atmak potansiyel olarak düşük maliyetli göründüğü için, buna kimsenin hayır diyeceğini sanmıyorum…

Meta evrene dahil olmak isteyen markalar temkinli yola çıkmalı!!!

Temsil etmekte olduğumuz pek çok farklı sektörden marka, bu yeni dünyaya, cesurca adım atmaya hevesli görünüyor. Biz, bu konuda cesaretli görünen her markaya aynı tavsiyeyi veriyoruz: Teknoloji tarafından baştan çıkarılmayın.

Metaverse'e giriş yapmadan önce markanızı, niteliklerini ve öz sermaye oluşturma hedeflerini kapsayacak şekilde detaylı olarak masaya yatırmanızı öneririm çünkü NFT'ler etrafında gelişen kültür ve bu kültürü inşa eden topluluğun değerleri alışageldiğimiz değerlerden oldukça farklı. Markanın, marka sahipleri tarafından, Metaverse kriterleri dikkate alınarak incelenmesinin son derece önemli olduğunun altını bir kez daha çizmek istiyorum zira yeni bir pazara girerken bile ince eleyip, sık dokuyorsunuz öyle değil mi?

Metaverse, yeni bir pazar değil. Yeni bir evren…

Metaverse'e girmeden önce biz iletişimcilere düşen görev ise markanın temellerini, hikâyesini, varlıklarını ve deneyimini, Metaverse topluluğuna aktaracak yaklaşımın ne olacağına karar vermektir. Her koşulda, ölçeklenebilir ve sürdürülebilir bir yaklaşım; markanın, (büyük ölçüde) merkezi düzenlemeye tabi olmayan bir oyun alanında yani Metaverse'de fikri mülkiyet haklarını savunmayı ve kurumsal çizgisini korumayı öğrenmesi, ortama uyum sağlaması ve güvenle büyümesine izin veren anahtar olacaktır.

Böyle analizleri yapmadan, hırslı ve aceleci davranan markalar, ilk etapta, erken harekete geçme avantajını kullanmış gibi görünebilir…

Günün sonunda NFT'leri kazanan markalar; işe, aşağıdaki soruların yanıtını bulduktan sonra başlayanlar olacak:

Eğer Metaverse'de markanızı destekleyecek bir topluluğa sahip değilseniz meta evrenin gökyüzünde bir uçan balon misali hızla kaybolacaksınız demektir. Takipçi oluşturmak için mevcut temas noktalarından ve platformlardan nasıl yararlanacaksınız?

Bir NFT, bir değeri yönetmek için marka deneyimini yükseltmelidir. Markanızın mirası diyebileceğiniz, gelecek için yaptığınız projeksiyonlarda bulunan ve/veya marka iş birlikleriniz anlamında, markanızı dijital biçimde ayrıcalıklı ve imrenilebilir hale getirebilecek ne var?

Tek atımlık kurşununuzla hedefi 12'den vurmanız hiçbir şey ifade etmez çünkü önemli olan hedef kitlenizin sürdürülebilir ilgisini, bir başka deyişle marka sadakatini kazanmış olmaktır. Hedef kitlenizi, markanızla daha derin bir etkileşime girmeye yani Meta evrende bilinmezlerle dolu bir keşif yolculuğuna nasıl davet edeceksiniz?

Meta evrene aşina olmayanlar için Vikipedi'den derlediklerim:

Metaverse veya Türkçe tabiriyle sanal evren (bence meta evren…), geleneksel kişisel bilgisayarların yanı sıra sanal ve artırılmış gerçeklik cihazları aracılığıyla kalıcı çevrimiçi 3 boyutlu sanal ortamları destekleyen, internet'in varsayımsal bir tekrarıdır.

Metaverse, bilgisayarlar, android cihazlar ve 3D cihazlar sayesinde insan bilişinin yapay bir fiziksel ortama dâhil olmasını sağlamaktadır.

İletişim perspektifinden baktığımızda, Metaverse'ü yeni bir gerçeklik, anlam dünyası ve işbirliği fırsatları sunan; kültürel, entelektüel ve ekonomik üretim için alt yapı ve etkileşim olanakları tanıyan; farklı gelişmiş teknolojilerin eş zamanlı ve entegre bir biçimde kullanıldığı; siber toplumsal bir düzlem şeklinde tanımlamak mümkündür.

Bugün dünyadaki en önemli Metaverse yatırımcılarının başında sanal gerçeklik cihazları üzerine çalışan Oculus şirketini 2 milyar dolara alan Facebook gelmektedir. Nitekim Facebook bu alanda Microsoft gibi önemli yazılım şirketleri ile işbirliği anlaşmaları da imzalamıştır.

#
Yorumlar (0)